Evren, her şeyin her şeyle bağlantıda olduğu bir yerdir. Bu, gözle görülmeyen ama fiziken var olan doğal bir ‘bağ’dır. Bu bağın en başında varoluşsal bağımız gelir. Varoluşsal bağımızı iki açıdan ele almak mümkündür: biri ruhsal olan evrenle bağımız, diğeri ise anne karnından doğduğumuz ana kadar bizi taşıyan ‘kordon’ adını verdiğimiz fiziksel bağımızdır. Bu iki bağa bedensel bağlar, zihinsel bağlar gibi yüzlerce bağ eklenebilir elbette. Hatta, gökbilimcilerin keşfine göre; evrendeki tüm galaksiler uçsuz bucaksız kozmik bir lifler ağıyla birbirine bağlıdır.

Benim açımdan; ‘Bağ’ kelimesi yapısal olarak da kavramsal olarak da daha dişil bir hal barındırır içinde. Yaratan, var eden ‘dişil enerji’ evrenin ta kendisidir. Evren her ne kadar kaos ile var olsa da o kaosun içinde müthiş bir düzen ve hiyerarşi mevcuttur, bu da sonsuz sayıdaki bağlar demektir. Var olan ama görünmeyen bu bağları görünür kılmak ve yaşadığımız anların, aslında bütününü göremediğimiz o sistemin parçası olduğunun farkındalığıyla yeni bağlar kurabilmek, yaşam dediğimiz şeyin ta kendisidir.

Bu enstalasyonumda; bağ kavramını daha çok dişil bir yaratım olarak ele aldım. Evrenin yaratıcılığına, Toprak Ana’nın doyuruculuğuna, Kadın’ın tüm varlık mücadelesine karşın bağlar kurarak büyüten, çoğaltan ve birleştiren taraflarına bir nevi saygı duruşu olsun istedim.

LEYLA EMADİ

1 - 11 Mart 2024
Bebek Sarnıcı