İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Ben Mirana. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Projeyi yürüttüğüm çocuğumla memleketim olan Diyarbakır’da tanıştım. Bu yazıda projedeki yolculuğumu anlatmak istedim.
Geçtiğimiz sene ilk kez bu projeyle tanıştığımda çok etkilenmiştim ve o zamanlar bu projede var olmanın bana ne kadar iyi geleceğini anlamıştım, ki yanılmadım. Bir çocuğun manevi bir desteğe en çok ihtiyaç duyduğu zamanlardan birinde yanında olmak, ona ilk andan itibaren iyi geldiğini, yüzünü güldürebildiğini görmek benim için paha biçilemezdi. Geçirdiğim bir seneyi aşkın süre yalnızca Elif’e iyi gelmedi, onun yaralarını sarmak veya sarmaya çalışmak kendi çocukluk yaralarımı sarmamda bana yol gösterdi.
Benim çocuğum Elif, tanıştığımızda 13 yaşındaydı. Diyarbakır’da ailesiyle bir köyde yaşıyorlardı. Üç erkek kardeşi ve annesiyle, bir ay öncesinde babasını kaybetmelerinin acısını yaşıyorlardı. Elif’ten önce annesiyle tanışmıştım, kendisi yas dönemini çok ağır geçiriyordu. Bende bıraktığı izlenim Elif’in de ruhsal olarak çok kötü olduğu yönündeydi. Bu yüzden Elif’i görünce çok şaşırmıştım. Bir yandan öncesinde aldığım eğitimlerden her insanın yas tutma biçiminin farklı olabileceğinin farkındaydım ancak bunun canlı örneğine şahit olunca yine de şaşırmıştım. Elif; annesinin tam aksine gülen, sohbet eden, mutlu görünen bir kız çocuğuydu. Sonrasında onu tanıdıkça anlamıştım ki henüz babasını kaybettiğini tam olarak kabullenmemişti ve bu durumu görmezden geliyordu. Tanışır tanışmaz ikimiz de birbirimizi çok sevmiştik. Ben hediyelerini verdikten sonra günümüzü birbirimizi tanımaya çalışarak, oyunlar oynayarak, sohbet ederek geçirdik. İlk gün bile bana ne kadar iyi olduğumu, kimsenin benim ona davrandığım gibi davranmadığını söylemesi içimi sızlatmıştı. Sonrasında onu tanıdıkça daha hassas davranmaya başladım. Onu tüm dikkatimle dinlemeye, kendisiyle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Benim bu davranışım çok kısa bir sürede belki de hayatındaki birçok insandan daha fazla güvenini kazanmamı, bana daha dürüst olmasını sağladı. Günler içerisinde sinemaya gittik, piknik yaptık, oyunlar oynadık, kodlamayla oyun tasarladık. Sayamayacağım daha birçok şeyle günlerimizi dolu dolu geçirdik. Bir yandan Elif’le ilgilenirken, onu görmeye giderken diğer aile üyelerinin de yüzünün daha fazla güldüğünü fark ettim. Ben belki bir çocukla ilgileniyordum ama hayatlarındaki bu farklılık, geçirdikleri o zorlu dönemde bir nebze de olsa kötü ruh hallerinden, üzüntülerinden uzaklaşmalarını sağlıyordu. Önümde projemi tamamlamak için bir seneye yakın zamanım var ancak ben hayatım boyunca sahip olacağım bir kız kardeş edindim.