İstanbul Teknik Üniversitesi, Ekonomi
Sosyal sorumluluk projelerin, toplantımız sırasında uzun uzun dinlerken, aradan parlar gibi dikkatimi çekti Mina’nın Çocukları. Bu projeyle ilgili bir şeylerin farklı olduğunu düşündüm, uzun zamandır istediğim, dünyada bulunurken bir fark yaratmanın çok güzel bir yansıması olabileceğini düşündüm. Projeye başlayalı 1 yıldan fazla oldu, ama hâlâ projeye kabul edildiğim gün hissettiğim heyecanı hissediyorum.
Projedeki kardeşimle tanıştığım ilk günü hatırlıyorum. 11 yaşında, benim küçük arkadaşım, kardeşim, bir yandan da çocukluğum. Neden mi öyle? Öğretmenime “Benim küçüklüğümü biliyorsunuz, bana benzeyen bir öğrenciniz var mı?” diye sormuştum. Çünkü kendi çocukluğuma uzanmanın yüreğime ne kadar iyi geleceğini biliyordum, geldi de. “Küçükken ihtiyaç duyduğunuz yetişkin olun.” diye okumuştum bir yerde. Bu projeyle, küçükken ihtiyaç duyduğum o yetişkin oldum. Hem de benimle büyüdüğüm mahalleyi, okuduğum okulu, öğretmenlerimi paylaşan, 12 yaşında bir kız çocuğu ile. Onun elinden tuttukça da kendi elimi tuttuğumu hissettim, geçmişle beraber bugünüm de güçlendi. Tabii her zaman kolay olmadı, çekindik mesela başlarda ama orada da hemen aldığımız eğitimler yardımıma koştu. Nasıl davranmam gerektiğini çok iyi biliyordum kardeşime, bu da buzları eritmeye yetti. Beraber konuştukça, okudukça, çizdikçe, gezip gördükçe, çiçek gibi açıldı güzel kardeşim. Paylaşmaya başladık sonra birbirimizle her şeyi. Projenin 2 haftalık aralıkları az geldi, mesaj atıp aradık birbirimizi. Sadece onunla değil, mahalledeki diğer çocuklarla arkadaş olduk sonra, görüşmeler için gittiğimde kapıda hep 4-5 çocuk oldu. Hep beraber sarıldık. Hep beraber oynadık. “Sema abla” diye seslendiler bana, Sema abla olmak bana iyi geldi.
Şimdi geriye dönüp 1 yıllık periyoda baktığımda “iyi ki” den başka diyecek bir şey bulamıyorum. Ve bundan 1 yıl önce yazın memleketime gitmeyi geciktirirken, şimdi okul bitsin de kardeşime gideyim hemen diye bekliyorum. Ömrüm boyunca hafızamda kalacak olan bu deneyim, hem beni hem kardeşimi iyileştiriyor, hem de ikimizi en güzel bağ ile hayata bağlıyor.